Sık Sorulan Sorular
Scalp Micro Pigmentation (SMP), saç dökülmesini taklit eden bir saç mikropigmentasyon tekniğidir. Bu yöntem, kafa derisine özel pigmentler uygulanarak saçsız bölgelerde doğal bir saçlı görünüm elde edilmesini sağlar. Pigmentler, cilt altına daha derinlemesine yerleştirilir; bu da sonuçların daha kalıcı ve uzun ömürlü olmasını sağlar.
SMP, sadece saç dökülmesi değil; aynı zamanda şu durumlarda da sıkça kullanılan bir yöntemdir:
Saç kıran
Alopesi
Genel saç kaybı
Saç ekimi sonrası oluşan FUT/FUE yara izleri
Scalp Micro Pigmentation (SMP) uygulamasının kalıcılığı; kişinin cilt hassasiyetine, cilt nemine, cilt sertliğine, elastikiyet durumuna ve genel cilt yapısına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Ayrıca kişinin yaşam tarzı, günlük aktiviteleri ve çevresel faktörler de bu süreci etkiler.
Bu yöntemde, diğer SMP işlemlerinden farklı olarak aktif karbon ve seyreltilmiş kömür bazlı pigmentler kullanılır. Bu özel pigmentler sayesinde işlem, ciltte minimum 10 yıl, maksimum 15 yıl kalıcılığını sürdürebilir. Sürenin sonunda pigmentler cilt tarafından doğal yollarla atılır.
Saç simülasyonu, saç gölgelendirme ve saç pigmentasyonu gibi farklı isimlerle anılsa da, bunların hepsi aslında birer mikropigmentasyon işlemidir.
Bu işlemlerde kullanılan iğneler iki gruba ayrılır:
Mikro iğneler: 0.20 mm - 0.25 mm
Nano iğneler: 0.15 mm
İşlem sırasında iğneler yalnızca cildin 2 mm altına iner, bu da işlemi oldukça yüzeysel ve güvenli kılar.
Bu teknikte özel olarak üretilmiş pigmentler kullanılır.
Kullanılan pigmentler ciltte yayılmaz ve zamanla vücut tarafından doğal yollarla atılır.
Pigmentler aktif karbon ve seyreltilmiş kömür bazlıdır.
Antialerjik özellik taşır ve saç köklerine veya cilde hiçbir zarar vermez.
Ayrıca SMP (Scalp Micro Pigmentation) işleminde kullanılan mikro iğneler sayesinde işlem sırasında kanama veya kabuklanma oluşmaz, bu da iyileşme sürecini oldukça konforlu hale getirir.
Saç dövmesi, kalıcı dövme yöntemleriyle yapılan bir uygulamadır. Ancak Scalp Micro Pigmentation (SMP) ya da kıl kökü görünümü tekniği ile karıştırılmamalıdır. Aralarında önemli farklar bulunmaktadır:
Teknik Farklar:
Dövme iğneleri daha kalın ve uzundur.
(Ortalama 0.30 mm - 0.40 mm çapında ve yaklaşık 5 mm derinliğe iner.)Kullanılan boya, cildin daha alt katmanına uygulanır.
Bu nedenle daha geniş ve derin yaralar oluşabilir.
Boya Farkı:
Dövme boyaları daha kalındır ve cilt altında yayılma eğilimindedir.
Zamanla renk değiştirir (örneğin gri, yeşil ya da maviye dönebilir).
Dövme boyaları vücuttan atılmaz, kalıcıdır.
İçeriğinde alkol, PPG, paraben gibi zararlı kimyasallar bulunabilir.
Bu maddeler saç köklerine zarar verebilir.
Sağlık Açısından Riskler:
Kalın iğneler ve derin uygulama nedeniyle ciltte hasar, kanama ve kabuklanma oluşabilir.
Saç ekimi sonrası uygulandığında, saç köklerine zarar verme riski yüksektir.
Dövme boyaları metal içerikli olabileceğinden, MR gibi görüntüleme işlemlerinde sorunlara yol açabilir ve ciltte ağrı oluşturabilir.
Scalp Micro Pigmentation (SMP) işlemi, cildin üst katmanına değil, sadece epidermisin hemen altına yapılan bir uygulamadır. Bu işlem:
Cilt yüzeyinde, yani abdest alınırken yıkanması gereken tabakada kalıcı bir engel oluşturmaz.
Kullanılan pigmentler organiktir ve zamanla vücut tarafından doğal olarak atılır.
Dövme (tatuaj) gibi ömür boyu kalıcı değildir.
Dolayısıyla SMP işlemi abdest ve gusül alınmasına engel teşkil etmez ve dini açıdan da caiz olarak değerlendirilir. Ancak kişisel hassasiyet ve mezhepsel farklılıklar açısından kişinin güvendiği bir din âlimine danışması da tavsiye edilir.
Kıl kökü görünümü tekniğinin kalıcılığı kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu süreci etkileyen başlıca faktörler şunlardır:
Daha önce saç ekimi yaptırmış olmak
Cildin yağlı bir yapıya sahip olması
Kişinin yaşı ve cilt kalınlığı
Güneş altında çalışan bir mesleğe sahip olmak
Sürekli su ile temas edilen bir işte çalışmak
Aşırı terleme eğilimi olan bir cilt yapısına sahip olmak
Kullanılan ilaçlar ve alkol tüketimi
Bu faktörler, pigmentlerin ciltte kalıcılığını doğrudan etkileyebilir. Uygulamanın süresi genellikle 10 ila 15 yıl arasında değişmekle birlikte, yukarıdaki durumlar bu sürenin daha kısa ya da uzun olmasına neden olabilir.